Mete Kılıç

1967 yılında Alman mühendis Ralph Baer tarafından üretilen Brown Box ilk oyun konsolu olarak kabul ediliyor. Vakum tüpü devresi ile televizyona bağlanan cihazın ilk oyunu birbirini takip eden iki noktaydı. Daha sonra bir tüfek de eklenen cihazın 12 adet oyunu olmuştu.

Baer ve ekibi Brown Box’ı zamanın önde gelen TV üreticisi Magnavox’a sunduktan sonra ürün biraz daha geliştirilerek Magnavox Odyssey adıyla piyasaya sürüldü. 1972 yılında çıkan ürün ilk ticari oyun konsolu olarak tarihe geçti.

1972 yılında Nolan Bushnell tarafından kurulan Atari, ilk büyük başarısını 1975 yılında Pong ile elde etti. Sadece görüntü değil ses de veren Pong sayesinde Atari büyük bir çıkış yaşadı. Atari, Pong’dan sonra oyun konsolu ile eş anlamlı olarak anılmaya başladı.

Ülkemizde “Kara Kutu” olarak da anılan bu konsol belki de günümüzdeki modellerin atası olarak kabul edilebilir. Tek oyunlu sistemin çok fazla dayanmayacağını düşünen Atari, 1977 yılında çıkardığı, çok sayıda oyunu hafızasında bulunduran, ayrıca kartuş ile yeni oyunlar oynatan Atari 2600 ile Space Invaders ve Missile Command gibi klasikleri hayatımıza soktu.

Atari’nin karşısına ilk ciddi rakip 1980 yılında çıktı. Mattel adlı firmanın piyasaya sürdüğü Intellivision, uzun süre devam edecek Mattel – Atari rekabetinin başlamasına yol açtı. Atari 2600’dan daha iyi grafikleri ve sesleri olan ürün oyun geliştiricilerinin de konsol işine daha ciddi bakmasını sağladı.

Nintendo 1985 yılında NES (Nintendo Entertainment System) adını verdiği ürünü ABD’de piyasaya sürdüğünde öncelikle herkes şüpheyle yaklaşmıştı. Japonya’da Famicom adıyla çıkan ürün Super Mario Bros, The Legend of Zelda ve Metroid gibi yapımlarla büyük beğeni toplayan NES, daha sonra Final Fantasy, Contra ve Mega Man ile tavan yapmıştı.

Seksenli yılların ikinci yarısından itibaren esen Nintendo rüzgarının ikinci büyük kaynağı Game Boy’du. 1989 yılında çıkan ve 8-bit işlemciye sahip olan cihazda yeşil arka planlı ve tek renkli bir ekran vardı. Tetris ile çıkış yapan Game Boy taşınabilir oyun konsolu pazarına olan ilginin artmasını sağladı.

1989 yılında NES’in karşısına çıkan Sega Genesis, 16-bit’lik işlemcisi ile rakibinden çok daha güçlü bir donanıma sahipti. Bu sayede ilgiyi üzerinde toplayan ürün Sonic the Hedgehog’un zamanına göre çok iyi olan grafikleri ve Electronic Arts destekli spor oyunları ile NES’in önüne geçmişti.

Oyun salonlarındaki yapımları evlere getiren Neo-Geo, 24-bit işlemcisi ile piyasaya çıktığı 1990 yılına göre çok üst düzey olan grafikleri sayesinde de büyük bir başarı yakalayabilirdi. SNK’nın geliştirdiği Neo-Geo 650 $’lık fiyatı ve 200$’lık oyunları yüzünden geniş kitlelere yayılamadı.